Monday, April 30, 2007
bir dakika, bir saat, bir gün ve bir ömür
özel birini bulmak bir dakikanizi alir,onu degerlendirmeniz bir saat içinde olur, onu sevmek için bir gün yeter ama sonra onu unutabilmek için bir ömrün geçmesi gerekir.
Tuesday, April 24, 2007
mesajım sana
seninle hayatımdaki renkler farklılaştı gerçekten. seni tanımak, düşünmek ayrı bir zevk benim için. arkadaşlarıma anlattım, her anlattığımda heyecanlandım. Haftasonu sapanca'ya gittik demiştim sana, uzaklaştım istanbul'dan. Ama senden kaçamadım bir türlü. Kartepe'ye bile çıktık. Kar yoktu o kadar, ama sen vardın içimde. Bugün haftasonu çektirdiğin resimlerini gördüm. Tıpkı bir melek gibiydin. Bir sonbahar yaprağı gibi solmuş resmini beğenmedim, asla seni o halde görmeyi istemediğimdendi.
Neden bilmiyorum, hiç yakınlaşamadım sana. Yanıma sokulduğunda bile uzaktın bana. beni öptüğünde bile resmi olarak bi bağın olduğu için soğuk davrandım sana. Sonrasında aklını temizlemeni bekledim, karışıklıkla olmasın diye. Saf çizilmişimi istedim işte.
Yanıma yaklaş biraz, dokun içime, başımın tacı yapayım seni. yok hayır unut beni diyorsan nolur bana söyle bunu, kısacık bir mesaj yazıver. mesajı okuduğunu bilmek istiyorum sadece.
Neden bilmiyorum, hiç yakınlaşamadım sana. Yanıma sokulduğunda bile uzaktın bana. beni öptüğünde bile resmi olarak bi bağın olduğu için soğuk davrandım sana. Sonrasında aklını temizlemeni bekledim, karışıklıkla olmasın diye. Saf çizilmişimi istedim işte.
Yanıma yaklaş biraz, dokun içime, başımın tacı yapayım seni. yok hayır unut beni diyorsan nolur bana söyle bunu, kısacık bir mesaj yazıver. mesajı okuduğunu bilmek istiyorum sadece.
Karam
Köprüler yaptırdım gelip geçmeye
çeşmeler yaptırdım suyun içmeye karam
Kavli karar ettim alıp kaçmaya
Boşa kostaklanma kostak değilsin karam
çıkma pencereye zülfün tellenir
Beyaz giyme eteklerin kirlenir karam
Gelme meyhaneye adın dillenir
Boşa kostaklanma kostak değilsin karam
Armudu dalında pazar eyledim
Kaşını gözünü uzak eyledim karam
Seksen şeftaliyi hazar eyledim
Yanılıpta güz almışım bilemem karam
çeşmeler yaptırdım suyun içmeye karam
Kavli karar ettim alıp kaçmaya
Boşa kostaklanma kostak değilsin karam
çıkma pencereye zülfün tellenir
Beyaz giyme eteklerin kirlenir karam
Gelme meyhaneye adın dillenir
Boşa kostaklanma kostak değilsin karam
Armudu dalında pazar eyledim
Kaşını gözünü uzak eyledim karam
Seksen şeftaliyi hazar eyledim
Yanılıpta güz almışım bilemem karam
Tuesday, April 17, 2007
Geceler
geceler katran karası
ellerin tütün kokar gecelerde,
geceler olmaz olası geceler,
açılır yelkenleri yalnızlığın..
vurur dalga sesleri yüreğimde
geceler yar yar, dört duvar efkar,
geceler yar yar, başımda sevdan...
vurulur zincirlere,
çareler gecelerde,
bir damla bir damla daha
düşer zindanlara,
gözyaşlarım...
geceler yar yar, dört duvar efkar,
geceler yar yar, başımda sevdan...
bunları neden bana yapıyorsun anlamıyorum...deli etmek mi istiyorsun beni, zaten aklım başımda değil.
defalarca dinledim söylediğin bu şarkıyı, gözümden yaşlar döküldü elimde olmadan.
sigara bile canım çekti ellerim tütün koksun diye.
çok özledim seni!
ellerin tütün kokar gecelerde,
geceler olmaz olası geceler,
açılır yelkenleri yalnızlığın..
vurur dalga sesleri yüreğimde
geceler yar yar, dört duvar efkar,
geceler yar yar, başımda sevdan...
vurulur zincirlere,
çareler gecelerde,
bir damla bir damla daha
düşer zindanlara,
gözyaşlarım...
geceler yar yar, dört duvar efkar,
geceler yar yar, başımda sevdan...
bunları neden bana yapıyorsun anlamıyorum...deli etmek mi istiyorsun beni, zaten aklım başımda değil.
defalarca dinledim söylediğin bu şarkıyı, gözümden yaşlar döküldü elimde olmadan.
sigara bile canım çekti ellerim tütün koksun diye.
çok özledim seni!
Friday, April 13, 2007
Üzülmek!
Üzülmek, yarının sıkıntısından bir şey eksiltmez, sadece bugünün gücünü tüketir.
"A.J. Cronin"
"A.J. Cronin"
Sunday, April 8, 2007
günaydın, yok yok tatlı rüyalar, daha doğru olur... sana mesaj yazmayı düşündüm az önce...Acaba rahatsız olurmu diye düşündüm ve vazgeçtim...Cumartesi görüştük sonunda, gülümseyen zeytin gözlerini gördüm, ne güzeldi. Cumartesi akşamı boğaz gezintisi sonrası, gece bir yerlere gidiyorum diye, mesaj attım sana belki görebilirmiyim seni diye. sonraki sabah defalarca düşündüm seni, arasammı diye, öğleden sonra aradım sonunda...cesaretsizlikten değil, sevimsiz geliyor sevgiliye, acizlik...ama yinede aciz göründüm...
Her an seni görmek, dokunmak, koklamak istiyorum..Hani bağırmak istiyorum demiştim ya buydu söyleyeceklerim aslında...heyecanımın nedeni de seni görmekti aslında...Annem gibi bir meleksin sende, mutlu ediyosun beni, ama sonra uzaklarda kalıyorsun hep. Neden kaçıyorsun ki, neden mahrum ediyorsun beni kendinden. Gel uzaklarda kalma lütfen, gel ki başımın tacı kadınım yapabileyim seni...seni çok özlüyorum, mutlu olmanı istiyorum.
sana bu mesajı sana gördermemin yanlışlığını bildiğim için atmayıp, gizli defterime yazacağım, yani buraya...
tatlı rüyalar düzenli şey. :)
Her an seni görmek, dokunmak, koklamak istiyorum..Hani bağırmak istiyorum demiştim ya buydu söyleyeceklerim aslında...heyecanımın nedeni de seni görmekti aslında...Annem gibi bir meleksin sende, mutlu ediyosun beni, ama sonra uzaklarda kalıyorsun hep. Neden kaçıyorsun ki, neden mahrum ediyorsun beni kendinden. Gel uzaklarda kalma lütfen, gel ki başımın tacı kadınım yapabileyim seni...seni çok özlüyorum, mutlu olmanı istiyorum.
sana bu mesajı sana gördermemin yanlışlığını bildiğim için atmayıp, gizli defterime yazacağım, yani buraya...
tatlı rüyalar düzenli şey. :)
Tuesday, March 27, 2007
bir dilekti benimkisi...
Bir dilek tuttum diye başlamıştım buna, bırakmadım o dileğimi, hala tutuyorum sıkıca.
Kaç gündür göremiyorum onu, merak ediyorum.
Sözcükler bulamıyorum, kaldım öyle ortalarda. senden bir iz görmek bile yetiyor bana. Öylece vakit geçiriyorum, hayatımda bi manasızlık var artık, gitmek, kaçmak istiyorum buralardan. Çok ağır geldi bu bana, bir iyilik istemiyorum ki senden. Yakınımda ol, acıtsanda canımı, uzak kalma bana. O kadar uzaklaştınki şu sıralar. Engellemeye çalışıyorum içimdeki güzel kıvılcımı, üfleyerek alevlendirmeye çalışıyorum, yalnız bir zerre kadar belirti bile yok senden, ümidim kayboluyor. Neden kaçıyorsun mutluluğundan bu kadar, farkındamısın neler kaçırdığını? Bir kez bile aramıyormu içinden bir ses, napıyor acaba diye düşünmüyormu? Üzülmedim demiştim ya sana kocaman bir yalandı o, üzülüyorum, hem sana hemde kendime.
Bekliyorum...
DOS CORAZONES, DOS HISTORIAS
En medio de una rina
Ya casi al terminar
Uno habla y el que escucha
No para de llorar
Y en su mirada triste
De desamor y pena
Descubre de repente
Que el otro lo destierra
El que ha perdido todo
Ya fuera de lugar
Arruga en su maleta
La ropa sin planchar
Su corazon herido
Empieza a latir fuerte
Mientras que el otro ajeno
Ni late por su suerte
Coro:
Y lejos uno de otro
En busca de otras gentes
Dos corazones rotos
En mundos diferentes
Descubren otra vida
Descubren otras cosas
Y empiezan otra vez
Dos corazones, dos historias
Quien quiso ser mas libre
El que jugo a su modo
Aquel que no sentia
Lo que sentia el otro
Vagando por las calles
Entre aturdido y solo
Comienza a darse cuenta
Que lo ha perdido todo
Y aquellas cosas simples
Que nunca dio importancia
Le comen la cabeza
Le empiezan a hacer falta
Y ahora en su derrota
Porque perdio la apuesta
Descubre que la vida
Le esta pasando cuenta
Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında;
Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum.
Yolumun karanlığa saplanan noktasında,
Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum.
"Necip Fazıl Kısakürek - kaldırımlar'dan"
Kaç gündür göremiyorum onu, merak ediyorum.
Sözcükler bulamıyorum, kaldım öyle ortalarda. senden bir iz görmek bile yetiyor bana. Öylece vakit geçiriyorum, hayatımda bi manasızlık var artık, gitmek, kaçmak istiyorum buralardan. Çok ağır geldi bu bana, bir iyilik istemiyorum ki senden. Yakınımda ol, acıtsanda canımı, uzak kalma bana. O kadar uzaklaştınki şu sıralar. Engellemeye çalışıyorum içimdeki güzel kıvılcımı, üfleyerek alevlendirmeye çalışıyorum, yalnız bir zerre kadar belirti bile yok senden, ümidim kayboluyor. Neden kaçıyorsun mutluluğundan bu kadar, farkındamısın neler kaçırdığını? Bir kez bile aramıyormu içinden bir ses, napıyor acaba diye düşünmüyormu? Üzülmedim demiştim ya sana kocaman bir yalandı o, üzülüyorum, hem sana hemde kendime.
Bekliyorum...
DOS CORAZONES, DOS HISTORIAS
En medio de una rina
Ya casi al terminar
Uno habla y el que escucha
No para de llorar
Y en su mirada triste
De desamor y pena
Descubre de repente
Que el otro lo destierra
El que ha perdido todo
Ya fuera de lugar
Arruga en su maleta
La ropa sin planchar
Su corazon herido
Empieza a latir fuerte
Mientras que el otro ajeno
Ni late por su suerte
Coro:
Y lejos uno de otro
En busca de otras gentes
Dos corazones rotos
En mundos diferentes
Descubren otra vida
Descubren otras cosas
Y empiezan otra vez
Dos corazones, dos historias
Quien quiso ser mas libre
El que jugo a su modo
Aquel que no sentia
Lo que sentia el otro
Vagando por las calles
Entre aturdido y solo
Comienza a darse cuenta
Que lo ha perdido todo
Y aquellas cosas simples
Que nunca dio importancia
Le comen la cabeza
Le empiezan a hacer falta
Y ahora en su derrota
Porque perdio la apuesta
Descubre que la vida
Le esta pasando cuenta
Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında;
Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum.
Yolumun karanlığa saplanan noktasında,
Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum.
"Necip Fazıl Kısakürek - kaldırımlar'dan"
Subscribe to:
Posts (Atom)